(…) Manayı, zamanda bulmaya ulaşmıştır. Alevilikte vakit, zamanın hakikati içinde bulunan andır, yani bu “dem”dir. Evren, kozmos her dem, her an değişmekte, yeniden var olmaktadır. Bir saat, bir gün, bir dakika önceki evren, önceki kozmos, kâinat uçmuş gitmiş vakit, dem, an, zaman olmuştur. İnsan; içinde bulunduğu anda, yani “dem”de, ezeli, ebedi varlıkta, yani Hakikatte, Hak’ta vardır, onun parçası, görünüşü olarak zuhur etmiştir. Zuhur, andır, o “dem”dir, zamandır, vakittir. O artık, vaktin, zamanın çocuğu olmuştur. |