Türk düşünce hayatından, bir İdris Küçükömer geçti. Saidi Nursi, Prens Sabahattin, Kemal Tahir, Necip Fazıl Kısakürek, Hikmet Kıvılcımlı, Sabri Ülgener, Nurettin Topçu, Cemil Meriç, Şerif Mardin, İsmail Beşikçi gibi bir şeyler söylemeye çalıştı.
Kimilerine göre, sadece iyi bir insandı. Kimilerine göre ise soran ve cevap arayan bir düşünür. Bir bilim adamı. Küçükömer'in temel sorusu "Ben Doğulu muyum yoksa Batılı mı?" idi. İslamiyet'in "naki-akıl" çelişkisinde İbni Rüşd'e yaptığı haksızlığı günümüzde tartışarak, önemli sonuçlar elde etti. Halkımızın demokrasiyi gerçekten isteyip istemediği gibi tartışılmayan ve veri kabul edilen bir soruyu gündeme getirerek, cevaplar verdi. Resmi ideoloji ile çatıştığı için üzerine konan gizli ambargoyu, kahredici bir yalnızlık olarak yaşadı.
Dostları, ölümünün yedinci yılında İdris Küçükömer'i anmak ve onun başlattığı tartışmaların genç kuşaklarca daha iyi anlaşılması için tarihe adeta tanıklık edecek bir yayınla bu çabalara katkıda bulunuyorlar.