“Küçük kızım büyüdü serpildi, çok güzel bir genç kız oldu, dedi. Onu üzecekler diye çok korkuyorum.
Erkeklerin en çirkin yanlarını kendimde sergiliyorum onun gözünün önünde. Sırf o en güvendiği adamın bile kötülük yapacak biri olduğunu görüp tanımadığı kimseye inanmasın güvenmesin diye. Tam olarak neler yaptığını ancak emekliye ayrılıp yurda geri dönünce anladım. Ajanstan kızlar çağırıp para karşılığı kendiyle senin gözünün önünde flört etmelerini istiyormuş meğer. Önce kızlar kabul etmiyormuş ama bizim ki yalvar yakar lütfen kızım için diye ikna ediyormuş kızları. Yani anneni aldattığını sandığında aslında hepsi bir oyunun parçasıydı.”
Bir babanın kızını dış dünyanın saldırılarından korumak için kurguladığı bir başka dünyada neler
yapabileceğine tanık olmak için bu romanı soluksuz okuyacaksınız. Hüzün, fedakârlık, nefret edilme uğruna olsa bile…
Aynı zamanda farkındalık ve misyon üzerine yazılan bu roman, bizlere birbirimizin hayatında görevlerimiz
olduğunu ve misyonumuzu tamamlamadan hayattan ayrılmayacağımızın örneğini de vermektedir...