Kitaptaki makaleler genel hatlarıyla Batı medyasının Doğu’yu temsil sorunsalı üzerinde durarak bunun dış politika yansımalarını ve uluslararası ilişkilerdeki yerini irdeliyor. Eleştirel siyasî coğrafya çalışmalarına ve oryantalizm literatürüne önemli bir katkı sağlayacak kitaptaki makaleler, temelde birbiriyle yakından ilintili iki ayrı bölüm altında tasnif ediliyor. Birinci bölümdeki makaleler gene l olarak eleştirel siyasî coğrafyanın üzerinde durduğu mekan temsili ve bu sorunlu temsilin oryantalizm söylevindeki yerini irdeliyor. İkinci bölüm ise daha çok pratik ve siyasî çıktıları ele alan makalelerden oluşuyor.
Eleştirel siyasî jeopolitiğin önemli isimlerinden olan Klaus Dodds’un da vurguladığı gibi, jeopolitik tüm görselliği (haritalar, tablolar, fotoğraflar, vb.) ve metaforuyla (demir perde, geçiş bölgesi, üçüncü dünya, yaşayan organizma, vb.) dünyamızı anlamaya yönelik ipuçları veriyor ve bir bakış açısı sağlıyor. Diğer anlamıyla jeopolitik, etrafımızda olup biten olaylara ve bu olaylar ilişkisine nasıl bir anlam vereceğimize dair bize yol gösteriyor, rehberlik ediyor.
Bu bağlamda bu kitap, siyasî liderlerin, medya kişiliklerinin ve bilgin uzmanların mobilize ettiği dünya politikasının coğrafî açıdan daha doğru anlaşılması sorunsalına bir katkı anlamı taşıyor. Diğer bir ifadeyle bu kitap, jeopolitik söylemlerin uluslararası ilişkilerdeki sonuçlarına işaret ediyor ve farkında olunmadan her gün medya iletişim araçlarıyla tüketilen bu söylemlerin yol açtığı jeopolitiksel tehlikelere ışık tutmaya çalışıyor.