Aşk, bu acıyı çekenlerden türemiştir. Bundan ötürü bunun başka versiyonu sevmek ve sevmekle beraber korumak, sahiplenmek ve yan yana olmaktan ibarettir. Aşk, kederin bir izi, hastalığın bir gölgesi, yalnızlığın bir basamağı, anlamanın bir işareti, bir problemin bir çözümü, her zor ve şüpheli sorununun içinde çözümlenmesi beklenen bir karışıklığı, çıkılmaz bir yolun küçücük bir ışığı bazen ve ruhların bağ bozumu ve düğümlerin tek tek çözülüşü ve sona gelindiğinde artık vaktin çoktan bittiği anın ve zorluğun bir dayanağı ve bazen yekle yeksan olan bir kralın tahtının yıkılışıdır.
Herkesin yalnızlığı kendi zihninde uygun bulduğu arazisi kadardır. Bazıları bu araziyi kalabalıkla sever, bir başkası yalnızlıkla ve birçok insan ise bu araziyi hiç kimse olmadan hatta kendisi bile içinde yaşamadan ama sadece içinde yeşerebileceği meyve ağacıyla, çimenlerle, bitkilerle ve kendi elleriyle diktikleri meşe, söğüt veya upuzun kavak ağaçlarıyla sever. Bu araziyi nasıl değerlendirmek istiyorsan öyle değerlendirir ve kendine öyle yön verirsin. Kalabalığı seven yalnızlığa gelemez ve zihninin arazisi çok dar kalır. Yalnızlığı seven zihninin arazisini değerlendirir ve içinde her şekilde fikir yürütür.
Sizinle konuştuğumu hissedin; yüreğinize dokunduğumu, bütün acılarınızı dinlemek istediğimi, bütün gözlerinizin içine bakıp size bir kilitli sır sandığı gibi bakıp ve bir kölenin bir efendinin yanında el bağlayıp emri-i amade bekler gibi benimde sizin sırlarınızı saklamak için beklediğimi ve böylece sizi dinlediğimi hissedin. Yalnız olduğunuzu biliyorum; etrafınızda ne kadar insan olsa da belki bir defa belki de onlarca defa birilerinin kalbini kırmış, birilerine yalan söylemiş, birilerini oyalamış, dolandırmış, birilerine farklı gibi görünmüş, birilerini kendinize beğendirmek istemiş, birilerini beğenmiş gibi yapıp, birilerini dost sanıp, birilerini düşman belleyip, birilerine kaçmak istemiş, birilerine güvenmek istemiş, birilerini arzu etmiş, birilerini binlerce kederlerinizle beraber niceler beklemiş, nice acılarınızla beraber birilerinin zulmüne sabretmişsiniz. Evet, eşinizin belki de ondan daha yakın ailenizden birinin acımasız tutumlarına diliniz suskun, eliniz-kolunuz bağlı kalmış ve böylece belki de yıllarca beraber yaşamışsınız. Bütün bunlar ne oluyor? Bütün arızi nefsiniz ve kalbinizle en sonunda kendi ininize düştüğünüzü hissediyorum. Ne amaçla bunları yapmak istemişseniz size lazım olan tek şey siz ve yanınızda duran kişidir.
