Bir insan kendi aklına hükmetmediği sürece başkalarının kölesi olmaya mahkûmdur. Anlayacağınız üzere çiçekli bir çalının altında biten cılız ottan farkımız yoktur. O kadar fakir düşüncelere sahibiz ki gölgesiyle güneşten bizleri saklayan bu anlamsız bitkinin bizi cılız bırakmaya inat ettiğini göremiyoruz. Onun bizi kolay lokma olarak görmesi, birilerinin entrikasını çeviren çark oluşundan mıdır bilinmez. Tek bildiğim, bu hayatın en kötü yerinde nöbet tuttuğumuzdur. Mevzimizden karşıyı gözetlememiz yeterli olmadığı için daha fazlasını görmek gayretiyle ilk etapta kendimizi görmeyi denememiz gerekiyor. Hayatı arabeskvâri değil, türkü tadında yaşamak gerekiyor.