Samimi bir kalp işçiliğinin ve güçlü bir muhtevanın yanı sıra özenli bir dil kaygısının da neticesi olan bu kitap, içeriğiyle sizi yeni ve güzel iklimlere davet ediyor.
Rabbim! Belki tüm yenilgilerini tatmış bir hayata artık zaferler bahşetmek ancak Sen’in şanındandır. Yaşlı, mahzun gözlere, titreyen yaşlı ellere hep merhamet etmek Sen’in şanındandır.
Allah ne büyüktür!
Olmuşu, olmamışa
İmkânsızı, nasibe çeviren
Yarım hurmayla ateşlerden azad eden
Allah ne büyüktür!
Bin yer gördük, birisi kıyassız en güzeliydi. Binbir hâlden geçtik, birisi en olmak istediğimizdi. Binlerce dostumuz vardı, birisi en sevdiğimizdi ve bütün dostluklarımızın, bütün sevgilerimizin bahşedeniydi. Binlerce canımız vardı, hepsi O’nun yolunda verilesiydi, O’nun yolunda can verilip “can” bulunasıydı.
İşte Allah’a en güzel kul olduğumuz yer, en güzel yerdir. O’na en yakın olduğumuz an, en sevdiğimiz andır. Allah ezel ve ebed “en sevgili”dir, en sevdiğimizdir. Bu fani can O’nun yolunda verilirse “can” olur, “canan” olur, “canlar canını” bulur.
İşte yetmiyor aciz kelimelerim, yetmiyor itminana çarpıcı sözlerim. Devran döner, zaman kısalır, hayat bir rüya gibi geçer; kalbe bunların ötesi bir nur gerek, asıl ben nerdeyim?..