“Biz aradık o buldu.” Bu ifade, tasavvuf yolunda derin arayışlar içindeyken, hakikate ulaşma konusunda kardeşi Ahmed el-Gazzâlî’nin kendisinden daha ileride olduğunu kabul eden İmam Ebû Hâmid Gazzâlî’ye aittir. Bu söz, Ahmed el-Gazzâlî’nin tasavvuf tarihindeki müstesna konumunu çarpıcı bir şekilde özetlemektedir. Kendisi her ne kadar ağabeyinin gölgesinde kalsa da, fıkıh, kelam ve özellikle tasavvuf alanındaki çok yönlü kişiliği ile dönemin en önemli âlim ve sufilerinden biri olmuştur. Tarihsel kaynaklarda hayatına dair çelişkili bilgiler bulunması ve bazı eserlerin yanlışlıkla kendisine atfedilmesi, düşüncesinin doğru anlaşılmasını güçleştirmiştir. Bu çalışma, Ahmed el-Gazzâlî’nin hayatını, eserlerini ve tasavvufi görüşlerini akademik bir bakış açısıyla günümüz okuyucusuna bütün yönleriyle sunmayı amaçlamaktadır.
Ahmed el-Gazzâlî’nin tasavvufi düşüncesi, özellikle aşk kavramı ekseninde şekillenmiştir. Aşk ve cezbe yolunun önde gelen temsilcilerinden etkilenen Ahmed el-Gazzâlî, bu anlayışını eserlerinde ortaya koymuştur. Ahmed el-Gazzâlî hem yaşadığı dönemde hem sonrasında birçok kişiyi etkilemiş ve önemli tarikatların manevi silsilesinde yer almıştır. Bu çalışma, onun hayatına ve başta aşk olmak üzere tasavvufi görüşlerine odaklanarak önemini gelecek nesillere aktarmayı amaçlamaktadır.
