Ama, Giresun İlçesi Abdal’dan (Piraziz) yola çıkıp, Horasan-dan Dobrucaya, Bulgaristan, Trakya, Balkanlarda sürgünde; Anadolu’nun kadim insanlarından Çepni Alevileri bugün kendi kimliklerinden ve iklimlerinden uzak yaşamaktalar.
Dört bir yanı Alevi Bektaşi Dergâhları ile Çevrili Vilayeti Çepni Giresun’dan, bugüne evrimleşen hır coğrafya.
Ordu Bi İsm-i Alevi kasabasının yok olması, Bayramlu Kasabasına Ordu isminin eklenmesiyle, Aleviliğin yok sayılıp, sadece Ordu olmasına gelen süreç.
Mossynoik’lerden geriye kalan "Deli Balın" öyküsü ile var olma mücadelesi veren geçmişin kalıntılarının çığlıkları, dünyayla birlikte evrende semah dönen zaman...
Bizi, biz yapan değerler ve bizim, biz olmamıza engel olup, başka bir inanç sisteminin, önce müridi, sonra sistemin kölesi yapan anlayış.
Doğanın döngüsünde kendini ifade eden bir yaşam sisteminden, kentlileşmeyle, azgın kapitalizmin vahşi yüzünü içselleştirme çabalarına yapılan övgü ve destekler. Tam da bu, yok oluşa karşı duruşun başlangıcıdır, bilmek ve yaşatmak.
Bu yaklaşımla yola çıkıp, Piraziz’in eski ismi Abdal’a ulaşmak, Şeyh İdris ve vakfından, bölgenin yapısını anlamak çabasını ortaya koyarken, Alevi Bektaşi Kültürünü de bilmek gerekiyordu.
Karadeniz bölgesinin ortak tarihi; Çepnilik, Alevilik, Güvenç Abdal, Sarı Saltuk, Büyük Kaçgun ve Babai İsyanlarının getirdiği sonuçların paylaşıldığı ortak kaderdir. Karadeniz Bölgesinde yapısal ve kültürel özelliklerin ortaklığı, yaşanan olayların ve tarihsel süreçlerin sonuçlarının benzeş olması, neden - sonuç ilişkisinin, kendi ilçem olan Piraziz / Abdal’dan yola çıkarak derleyip ortaya koyulmasının yeterli olacağım düşünmekteyim.
Kitaba almadığım ve alamadığım birçok detay var. Özellikle Karadeniz’de Alevilik üzerine örtülen örtüyü aralamak açısından, Alevilik ve Bektaşilik üzerine seçici davrandım. Bugün Karadeniz içinde büyük bir yanılsama içine sürüklenen; Çepnilik, Sarı Saltuk ve Alevilik üzerine bu kitabı hazırladım. Bu kitabın, bütünü anlatmaktan öte, önemli bir başlangıç çalışması, olduğunu düşünüyorum.
Aşk ola!
