Bosphorus boğa geçidi diye adlandırılmış mitolojik efsane bir deyim. Boğaziçi ise gerçek bir isim, bu
mavi ırmağa daha çok yakışıyor.
Boğaziçi’nin üç özelliği vardır: Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birleştirir, Asya ile Avrupa kıtalarını
birbirinden ayırır, üçüncü özelliği ise güzelliğidir. Bu üç özelliği, dünyada hiçbir yerde yoktur.
Eski çağlarda efsane bir su geçidi olan Boğaz, Orta Çağ’da balıkçı köylerinden ibaretti. Buranın bir
dünya güzelliğini kazanması Türk döneminde oldu. İki taraflı güzellikte yarışan Asya ve Avrupa
yakaları görkemli sahilsaraylarla, kendine özgü mimari yapılı camilerle, zarif kasır ve köşklerle, biblo gibi yalılarla, dünyanın en tatlı sularının aktığı sanatsal çeşmelerle donatıldı. Daha sonraları iskeleler arası seferler yapan Şirket-i Hayriye vapurlarıyla iyice şenlendi.
Boğaz’ın bu özellikleri ve ayrıca Doğu - Batı arasındaki zengin ticaret potansiyeli diğer ülkelerin
iştahını açtı, çeşitli işgallere uğradı; bir de yabancı bandıralı gemiler suları kirletti, kasırlara, köşklere, yalılara bindirerek tarihsel özelliklerini yok etti.
Boğaziçi dünya koruma listesinde yeri olan bir dünya harikasıdır.
Bu kitap Boğaziçi’nin tarihçesidir.