Zerdüşt, yalnız olarak dağdan aşağı indi ve kimse ile karşılaşmadı. Fakat ormanın içine girince karşısına yaşlı bir adam çıktı. Bu adam ormanda kök toplamak için kutsal kulubesinden çıkmıştı. İhtiyar Zerdüşt'e şöyle seslendi:
"Bu yolcu bana yabancı gelmiyor. Bir kaç yıl öncede burdan geçmişti. Adı Zerdüşt'tü, fakat o değişmiş..
O zaman külünü dağa götürüyordun, bugün ateşini vadilere mi taşımak istiyorsun?
Yalnızlıkta iken bir deniz içindeymiş gibi yaşıyordun ve deniz seni taşıyordu. Şimdi ne yazık ki karaya çıkmak istiyorsun. Gövdeni yine kendin sürüklemek istiyorsun."
Zerdüşt cevap verdi: "İnsanları seviyorum."
İhtiyar dedi ki: "Benim ormana ve yalnızlığa çekilişimdeki neden, insanları pek çok sevdiğimden değil mi?
Şimdi Tanrı'yı seviyorum. İnsanları sevmiyorum. İnsan, bence oldukça eksik bir şeydir insanı sevmek beni yok edebilirdi."
Zerdüşt ded ki: "Ne diye sevgiden bahsediyorum, ben insanlara bir armağan götürüyorum."