Zerdüşt otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gönlünü bırakarak dağa çekildi. Orada on yıl boyunca bıkmadan, usanmadan ruhunu dinledi. Ama sonunda gönlünde bir değişiklik duydu. Bir ün tan kızıllığında kalktı, güneşin karşısına geçti ve ona şöyle seslendi.
Ey büyük yıldız, aydınlatacak her şeyin olmasa yazgın ne olurdu? On yıl var ki buraya, mağarama çıkıyorsun. Eğer ben, kartalım ve yılanım olmasaydık ışığından ve yolundan bezerdin.
Fakat biz her sabah seni bekledik. Işığının fazlasını aldık. Ve bunun için seni kutsadık.