“Hep aynı şeyleri yaşıyorum.”
“Aynı insanlara çekiliyor, birbirinin aynısı olaylarla karşılaşıyorum.” “Yaşam, kontrolüm dışında ilerliyor.” “Rüzgarın önünde savrulan kuru bir yaprak gibiyim.”
“Her şey neden böyle?”
‘Bunu Neden Yarattım?’ okuyucuyla birlikte o ‘neden’i bulmaya çalışıyor. İnsanı, kendi kaderinin yaratıcısı olmaya davet ederken bilim, felsefe, tarih ve edebiyat içinden çeşitli örneklerle yaşamın direksiyonunda kimin oturduğunu sorguluyor.
“…Güneş ışıklarının dünyaya gelişi yaklaşık sekiz dakikalık bir gecikmeyle gerçekleşir. Güneş'te, Dünya’yı yok edecek muazzam bir patlama gerçeklese dahi herkesin ölmeden önce geçireceği sekiz dakikalık bir zamanı kalır. Tıpkı bu patlama gibi olaylar da yaratıldıkları metafizik boyuttan fiziksel zamana anında geçemezler. Önceden çekilmiş bir film; kayıt, ses, montaj gibi pek çok aşamanın ardından nasıl görünür oluyorsa olaylar da kişinin öznel olarak belirlediği belli bir zamandan sonra yaşamında görünür olur. Şu an olanlar, daha evvel yaratılanlardır; yarın olacaklar ise şu ankilere ne şekilde tepki verildiğine bağlıdır...”