Büyüklerin küçüklere daima iyi örnek olmaları, onların davranışlarında olumlu etkiler bırakır. Bu yüzden anne ve babalara, büyük kardeşlere, öğretmenlere genelde büyüklere çok sorumluluk düşüyor. Bunun da gözden uzak tutulmaması gerekir. Çocuklar, küçük yaşlarda anne babalarını, büyüklerini örnek alırlar. Büyüdükleri zaman örnek alacakları kişiler değişebilir. Arkadaşlar, ünlüler, çevre, medya vs… “Ağaç yaşken eğilir” denildiği gibi, 0-6 yaş grubunda ailede eğitimin temeli sağlam atılırsa, çocuklar sonradan karşılaşacakları olumsuz telkinlere aldanmazlar. Çocuğun eğitimi ailede başlar. İlkokul ailedir. Sonra anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite diye devam eder.
Yüce Allah’ın, “Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun” (Tahrîm 66/6) ve “Ailene namazı emret ve kendin de ona sabırla devam et” (Tâ-Hâ 20/132) buyurması, aile büyüklerine düşen görevleri belirtiyor. Büyükleri taklit eden çocuklar da zamanla namazın önemini anlayıp bu ibadetin hakkını vermeye çalışacaklardır.
Çocuklar büyüyüp yetişkin birey hâline geldiklerinde eğer namaza alışamamış veya hiç kılmamışlarsa, bu kişiler de zamanla istedikleri taktirde en önemli ibadet olan bu namazın önemini kavrayabilirler.
Bu çalışmada namaz ibadetinin kazanımları üzerinde durulmuştur. Konular ayet ve hadisler ışığında işlenmiş ve namaz ibadetinin önemi devamlı olarak vurgulanmıştır.