Gelecek mühendisliği.
Cemil Hoca, öğretmenliği böyle veciz bir şekilde tanımlıyordu. Kısa ve öz. Göz gezdirdiği sıralarda geleceğin polisini, askerini, öğretmenini, doktorunu; en önemlisi de geleceğin Türkiye’sini görüyordu. Şimdi atılan eğitim tohumları ileride filizlenecek, neşv ü nema bulacaktı. Verim için iyi bir plânlama, sıkı bir takip şarttı. Gönül verdiği meslek emek, yürek, şevk gerektiren zorlu bir süreci barındırıyordu içinde. O, bunu çok iyi biliyordu. Evet biliyordu, ama inanmış bir yüreğe hiçbir engelin ket vuramayacağını da biliyordu. Evvelki görev yerlerinde nice dezavantajlı öğrencileri kurtarıp topluma kazandırmayı başarmıştı. Cankurtaranlığına soyunduğu yüzlerce öğrencisinin ardından şimdi de Can’ı kurtarmaya hazırlanıyordu, farkında bile olmadan.