Asansöre binerek otoparka indi tekrar. Arabasının kapısını açtı hışımla ve şoför koltuğuna oturdu. Terlemeye başlamıştı, boynu ıslaklıktan parıl parıl parlıyordu. Arabayı çalıştırmadan önce direksiyonu kavradı iki eliyle. Dışarıya baktı: Çevrede arabalardan başka bir şey yoktu. Torpidoya doğru hızla eğilerek kapağını açtı ve torpidonun içerisine kustu. Hırıltılarla birlikte nefes almaya devam etti, fakat hemen ardından hafifledi. Torpidonun kapağını kapatırken hâlâ aralardan dışarıya kusmuk sızıyordu. Tekrar direksiyonu tuttu ve arabayı çalıştırdı. Birkaç dakika içinde otoparkı terk etti.
Dev kent çöplüğünün çevresinde geçen bir hikâye. Birşeybilmez babalar, olmayan anneler ve ümitsiz çocuklar... Kargo soygunları, kitap dosyaları, eski sevgililer, stajyer yazarlar, haikular, doktor raporları, toplu konutlar, geçmişe sövmeler ve en kırılgan masallar...