Evladım, onlar put! “Korkmayın. Şaka şaka. Korkun. ‘Senelerdir kendinizi sahibi, bekçisi, ustası, atası saydığınız alanlarda rahatça at koşturduğunuz yeter’ demeye geldik çünkü. ‘Kültürü, sanatı, edebiyatı, sokağı, sosyolojiyi biz biliriz’ tafralarınızın yaldızlarını dökmeye geldik. Huzurunuzu kaçırmaya, yere batası kafa konforunuzu bozmaya geldik.” Genel Yayın Yönetmenliğini İsmail Kılıçarslan’ın, Yayın Koordinatörlüğünü Furkan Çalışkan’ın yaptığı Aylık Kültür Dergisi CİNS, 1 Ekim’de yayınlayacak olan, ilk sayısını, uzunca bir süredir Türkiye’nin gönlünü ve aklını bulandıran ve ‘kültürel iktidar bizde’ diyen çakma kültür bekçilerine ayırıyor. İlk sayısında ‘Türkiye’de Kültürel İktidar’ meselesini masaya yatıran CİNS’in dosya yazılarını, Haşmet Babaoğlu, Selahattin Yusuf, Furkan Çalışkan, Hakan Arslanbenzer, Merve Taşçı ve İsmail Kılıçarslan kaleme aldı. Süleyman Seyfi Öğün, söyleşisiyle kültürel iktidar tartışmalarına, destek veriyor: “Kültürel iktidar diye bir şey yok! Vasatların ambalajlanması var.” Editörlüğünü ise Yusuf Genç’in yaptığı CİNS’te yazılarıyla İbrahim Tenekeci, Bekir Develi, Aykut Ertuğrul, İdil Önemli, Yusuf Armağan, Turgay Bakırtaş, Mustafa Akar, Abdülhamit Güler, Ersin Çelik, Mustafa Nezihi Pesen, Abdullah Kibritçi, Melih Tuğtağ, Samet Doğan, Ali Hakan Kaya, Tuncer Köseoğlu, Arda Arel ve Betül Nurata yer alıyor. Tarık Tufan’ın merakla beklenen romanından tadımlık bir bölümü de romandan çok önce CİNS’in ilk sayısında okumak mümkün. Aylık Kültür Dergisi CİNS, şiirden öyküye, sinemadan müziğe, siyasetten futbola kadar hayatın her başlığını, tribe girmeden ve komplekse düşmeden hayat kadar, hayattaki kadar ele alıyor. CİNS, herkesin rahatını bozacak içeriğiyle her ayın 1’inde, tüm bayilerde! CİNS, Birinci sınıf bir kültür, düşünce ve duyarlılığın dergisi olmak için yayında. İdris Küçükömer’in yenilen hakkını savunmak, unutturulan Ergin Günçe şiirlerinin peşine düşmek ve beş kişilik cemaatlere hapsedilen Nurettin Topçu’yu yeniden hatırlatmak için burada. Her türlü kültürel yozluğu, siyasal devrimci sosuyla ‘sanat’ diye satmaya çalışan çevrelerin bütün ucuz numaralarını ortaya çıkarmak için… CİNS, Türkiye’yi hatırlatıyor diye türküyü yasaklayıp, endüstriye evrilince Neşet Ertaş duyarı kasan, tek eylemleri kötü çeviriler krallığında batının kültür komiserliğini yapan, üçüncü sınıf dizi oyuncularını topluma kanaat önderi olarak pazarlayan ve Cihangir’i semt olmaktan çıkarıp Türkiye karşıtlığının sanal karakolu yapan çevrelere artık tahammül göstermeyeceğimiz için burada. CİNS, Birilerinin Türkiye’de özenle yaratmaya çalıştığı çakma kültürel iktidarla mücadele etmek ve sadece belirli bir çevrenin adamı, birilerinin dostu diye senelerdir aynı kötü şairleri, aynı berbat öykücüleri, aynı beter yazarları bize ‘bilmem nerelerinde boncuk varmış’ gibi pazarlamaya çalışanlara “Sizin putlarınız bizim ayaklarımızın altındadır” demek için burada! Adı üzerinde dergi CİNS, çok yakında çevreye vereceği rahatsızlıktan dolayı şimdiden özür dilemiyor. O zaman da dilemeyecek. Rahatsız olacaklar, olsunlar.
