gezi notları
“benim sıcaklığım yazılır taşa”
Oktay Rifat
hurma ağacından
kabak düşebilir kabataş’ta
çünkü saçları taranabilir ayetlerin
hüzünlü bir un hikayesidir
yere düşmüş ekmek
eşlik etmedi kuşkulu adalar
dallardan sarkan mutlu koroya
korkunç ağızlarıyla kiremitler
bir ışığı dövdüler korkakça
yaralılar taşındı hadi hadi hadi
bir an özüne döndü cami
tarlabaşında düşen gözüm
her şeye rağmen benim gözüm
sıvışanlar kaldırım taşlarına ağladılar
unutmayın
uyarı zilleridir çocuklar
gaza boğuldu uzatılan bir gül
çatladı ampul