Cesaret liyakatin omurgasıdır.
Omurgasız liyakat: Barış ve huzur zamanlarında iş yapabilir.
Fakat kargaşa ve risk alma zamanlarında iş yapamaz.
Kısacası, liyakatin cesarete olan ihtiyacı
Cesaretin liyakate olan ihtiyacından daha fazladır.
***
Demokrasi:
Ülkenin çoğunlukla yönetilmesi…
Azınlığın haklarının korunmasıdır…
Çünkü:
Çoğunluk yani ülkeyi yönetenler haklarını nasıl olsa korurlar.
***
Yağcıların ateşi ötede daha parlak yanar!
Üç günlük dünyada yağcılığa soyunup, yağdanlık olmayın.
Yağcılık, futbolda geri pas gibidir…
Biri işe yarasa da. Çoğu işe yaramaz…
İsterseniz geri paslara yani yağcılığa bir de bu gözle bakın!
Ve yağdanlık olmanın onursuzluğuna talip olmayın.
***
Dinde kuralları kitap ve sünnet belirler.
Devlette kuralları yasama meclisi/yasalar belirler.
Toplumda kuralları töreler belirler.
Bireyde kuralları ilkeler/prensipler belirler.
Devlet başkanının ya da başbakanın kural belirlediği yerler demokrasinin hüküm sürdüğü yerler değil, despotizmin hüküm sürdüğü yerlerdir.
Bunu asla unutmayın!
***
Demokrasinin:
İlk şartı, sandığı kabul etmektir.
İkinci şartı, seçmenin iradesine müdahale etmemektir.
Üçüncü şartı, sandıktan çıkanı kabul etmektir.
Dördüncü şartı, sandıktan çıkanlara tahammül etmektir.
Beşincisi, sandıktan çıkanları horlamamaktır, asmamaktır, zehirlememektir.
***
Gücü eline alan herkes, sadece kendi adamını göreve getiriyor.
Bunu hep yaşayarak geldik.
Yani sadece okuyarak değil.
Ecevit, imzasını atmasını bilmeyen kişiyi satın aldı ve bakan yaptı.
Bunun o kadar çok örneği var ki…