'Mutlu azınlık' olarak bilinen ve yıllardır idareyi elinde bulunduran Kemalist zihniyet; “Batılılaşma” adı altında neslimizi İslam'dan uzaklaştırmak amacıyla kokuşmuş Batı kültürünü topluma dayattı. Bunun sonucunda okumayı sevmeyen, umursamaz, eğlenceye düşkün, tik tokçu, milli ve manevi değerlerden bihaber, hayatı sosyal medyadan ibaret sanan; ekmek elden, su gölden yaşamaya alıştırılmış bir nesil türedi. Bu kayıp nesille yarınlara ümitli bakamayız. Ne kadar erken milli ve manevi değerlerine bağlı, imanlı, ihlâslı, donanımlı, bilgili, kültürlü, üretken, sorgulayan, topraklarının kıymetini bilen, bilerek veya bilmeyerek küresel güçlerin çıkarlarının taşeronluğunu yapmayan; vatanını, milletini seven, beynini kiraya vermeyen ve hiçbir şart altında kişisel menfaatini ülkesinin menfaatinden önde tutmayan bireyler yetiştirebilirsek istikbalden o derece emin olabileceğiz.
Unutulmamalıdır ki Siyonizm'in en nefret ettiği genç; davasından asla geri adım atmayan, korkaklık, yılgınlık ve yorgunluk nedir bilmeyen; “kim var?” denildiğinde önüne arkasına bakmadan “ben varım” şuurunda olan gençlerdir.
Bu eser, davasını hedefe ulaştıracak “dava adamlarının” yetişmesine katkı sunabilmek ve gençlere dava şuurunu aşılayabilmek için bir zerre olabilmek gayesi ile kaleme alınmıştır.