İdealist bir avukat olan Schlichtman'ın önüne bir gün çocuğu kan kanserine yakalanmış bir annenin davası gelir. Kadın, çocuğunun hastalığına evde kullandıkları musluk suyunun neden olduğuna inanmaktadır. Üstelik, araştırmaları sonucunda bu hastalığa aynı yöreden başka çocukların da yakalandığını tespit etmiştir. Avukat, ortağının uyarısına karşın davayı üstlenmekten çekinmez. Ve ABD tarihinin bu en büyük sağlık ve çevre kirliliği davasında iki büyük fabrikayı karşısına alır.
Tam 9 yıl süren; inanılmaz boyutta detaylı tıbbi ve teknik bilgi ile kanıt gerekteren bu davada avukat, birkaç kez kariyerini yitirme, hatta barodan atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Bu arada tüm mal varlığını yitirdiği gibi, büyük borçlar altına da girmiştir.
Ama sonunda ikiyüzlülüklere, komplolara, ölümcül tuzaklara, hatta hâkimlere rağmen kazanır davayı...
Bugün kimi üniversitelerde örnek dava olarak okutulan Woburn Davası, filme alındığında yankı uyandırmış, başrol oyuncusu John Travolta'ya büyük sükse kazandırmıştı.
"Yasal Olan Her Şey Doğru mu?"