Bu hayatta her şey, bir zihnin oynadığı oyundan ibarettir. Doğru ya da yanlış yoktur, iyi kötü masum suçlu... Sadece yöneten vardır; aldanıp kanan, uyan ve uyduran vardır. İnsan şekli, cismi ve hacmi olmayanı tanımaz görmez ama bu göremediğinin gerçekte var olmadığı anlamına gelmez. İnsan kendisine geleni tanır, işte bu zihnin uydurmasıdır. Aklını kontrol edemeyen mahlûk kendisinden gelen belaya hükmedemez. Sosyal hareketlerinde uyum, adalet ve nizam gösteremez. Onun, tabiri caizse hayvandan farkı yoktur. Hayvan öğüt alır değildir. Nasihat, yalnız insana fayda verir. Zihnin yatkınlığı alışkanlıklara bağlı şekillenir, ödüle veya cezaya göre değil. Dünya manipülasyonlarla yönetilir. Önce zihinler buna alıştırılır, sonra tezlerle insanlar çürütülür. Sosyal çevre önemlidir, mutluluk derler ki içten gelir ve kişilik meselesidir. Hayır! Hiç de öyle değildir, mutluluk eşittir role playing, taklit sanatıdır. İnsanın gerçek öyküsü hazindir ve duygusal erginliğini tamamlamış insan mahzundur. Gerçek belirene dek yerini alan sahte, geçerli gerçeğindir. İnsan yolculuktadır. Geçtiği yolları, gördüğü manzarayı defalarca deneyimlemektedir. Sonuç: nefsimle tanıştım ve onu tanıdığıma hiç memnun olmadım. Seyir defterimi buldum ve hatıramı yeniden yazdım. Çok farklı anlara yelken açıp, birden farklı taassubun muhatabı ben oldum. Sonra, hüneriyle cevherini derinlerde hissettiğim ruhumla bir tutulma yaşadım. Çözülemeyen enerjilerin hâkimiyetinin o’nda olduğunu gördüm, sonra her şeyin yalan olduğunu ve gerçeğin, yalanlar içinde olduğunu... Gizliyi, saklıyı, saklı olan sırlarıma nasıl nüfus ettiğini gördüm! Evet, secdem benim böyle başladı bir'e ve şehadetim. Cevabı bilen için sorular tükenmiştir, yürüyene yol aşılmış, sona varana daha da başlangıçkalmamıştır. Sözünü davranışından sakınmayan için tek endişe kaynağı artık “çizmeyi aşmak” tır. Keza, sadelikte yaşam vardır, tevazuda hayat. Etkiyi etkilemenin yolu yine etkiyle mümkündür. Vakit, insanda diriyken her şey tolere edilebilir. Her yanlıştan dönüş, kabul ile gerçekleşir ve aslında hayaller toktur, insanlar hep aç.
