Eşeleyip saklandığımız bu çukurda, donup ölmenin kıyısında, durup kendimle hesaplaşacak kadar akılsızdım anlaşılan. Ne koydu beni buraya? Her şeyi unutup ölenlerin gizemini kovalarken mi düştüm; yoksa bu iki adamın dostluğu mu cesaret verdi? Yok oluşun sırrına varmadan evvel varoluşu mu anlarım sandım? Neyin çekiciliğine kandım? Şimdi ölmek hiç aklımda yokken bir de bu kafa karışıklığım neden? Bu çukurdan çıkabilsem geri dönmeyi düşünür müyüm?
Hiçbirimiz düşünmeyiz. Zaten ne var ki geride? Dünya’nın Sonunu Gören Üç Adam, unutma hastalığının öldürdüğü insanoğlunu ve bu sonun sebebini arayanları anlatıyor. İnsanın, doğanın, varoluş ve yok oluşun sırlarına varmaya çalışıyor. Yine de içtenlikle yazılmış her hikâye gibi bu roman da okur için farklı şeyler anlatacak. Ne de olsa unuttuğumuz onca şey bizleri bambaşka kimseler yaptı.