İnsanlara bakıyordu Selman Dedem.
Tanıdığı ama bir taraftan da hiç tanımadığı insanlara…
Bir selamlık tanışmışlıklarla tanıdığı kişilere, yine tanıdığı kadarını; bir selamlık tanışmışlıklarını; selamlarını veriyordu.
Selman Dedenin soyut dünyasını maddelerden sekerek günlük hayata taşıran bir geçmiş…
Başarısızlığa sıkışmış bir varoluş ve bu başarısızlıktan duyulan mutluluğun çelişkisi…
Gözlüklerin gözünden sizlere ulaşan bir hikaye…
Tu¨m bunların yanında on dokuz yaşımdayken geleceğe yazdığım bir mektuptur aslında.
Edebiyata çırak durduğum en ateşli yılların ilk büyük meyvesidir bu kitabım.
Nesnel olamadım çünkü, “kahraman”ın içindeydim…