Güneşe dokunsam ellerim yanar mı ya da aydede uykuya dalarsa, sabah olmayı unutur mu? Gözlerini tavana dikip güneşe kol bacak takıp gülen yüzünü ağlamaklı düşünmeye çalışırken aklı karıştı.
Bütün canlılar konuşuyorsa bütün canlıların dilini öğrenmek şart olmalıydı. Kuzu dilini öğrenmekle başlayacaktı, sonuçta en kolay kuzu diliydi, meleyerek bütün cümleleri anlatıyordu. Ama aydedeyi oyalaması gerekiyordu önce, çünkü aydede uykuya dalarsa... Düşünmek önemli kişilerin özel durumları ile alakalı olmalıydı, düşünmeden asla bir profesör, uzaylı, baba bile olunamazdı. Tavandaki çatlakta mavi iri bir çift göz açıldı, kapandı, açıldı, kapandı ve yeniden açıldı.