Sönmez, roman kuruluşunda sinema tekniğindeki kurgu, geriye dönüşler, kesişen sahneler gibi araçlardan yararlanıyor. Ana olayla anılar birbirine dolduğu zaman duyumlar canlılık, etkinlik ve hayat kazanıyorlar. O, gerçeği gösterirken hem antik rüyaları hem de geleceğin rüyalarını yansıtan söz büyücüsüne dönüşüyor. Michaela v. Bullion- Rhen-Neckar Zeiting, Heidelberg, 28.11.1987 Romanı iki düzeyde birden alıyordu Tekin Sönmez, Hem varoluştan bireylik sorunlarına, Doğu felsefesinden yüksek düzeyde arınma biçimlerine ve alışılmamış dünyalara uzanan düşünsel derinliği, hem de bu düzeyde okunabilme olanağı sunmayı amaçladığı için hikayeye verdiği önem- bir bütüncü roman anlayışı koyuyordu ortaya. Semih Gümüş, Kıyı Dergisi, Temmuz, Ağustos 2012 Sönmez Türk Edebiyatı’nda demi döve döve biçimini değiştiren, toplumsal ilerlemenin türsel kökenlerini Anadolu’da, Hindistan’da, Güney Amerika’da.. bu arayışların hepsinde, aynılaşmış, insanlararası gizemsi büyüyü ortaya çıkarmaya çalışan lirik ve romantik bir öncüdür. Veysel Batmaz, Varlık Dergisi, Nisan 2008 Yazmak için yaşayan biri olduğunu kanıtlayan söz ustasıdır o. Söylence Berlin’den, Kars Platosu Öyküleri’nde gözlediğiniz bu iki yapıtıyla bile var olabilmeyi, çağının çağdaşı sese erişmeyi başaran bir anlatıcıyla yüzleşmek. Tekin Sönmez zamanımızın burcunda bir yazardır. Feridun Anda. Kıyı Dergisi, Temmuz Ağustos 2012) Sönmez’i kısa yazılarla anlatmak zordur; gezileri, yazdıkları ile yazın dünyasını zenginleştiren, üzerine kitaplar yazılabilecek usta bir yazardır. Hikmet Altınkaynak, Kıyı Dergisi, Temmuz, Ağustos 2012 Sönmez’deki bu dil, kişi betimlemelerinde asıl gücünü gösteriyor ve yalnızca görüntü değil, okuru ruhsal çözümlemelere de yöneltiyor. Adnan Binyazar, cumhuiyet kitap, 7 Ağustos 2014
