Sevgili anne ve babalar,
Yeni nesil anne babalar olarak, ‘çocuk merkezli’ aileler olmaya başladık, en iyisi olsun istedik. Gelişen teknolojiler, çeşit çeşit uzman görüşleri karşısında nasıl çocuk yetiştireceğimiz konusunda kafamız iyice karıştı. Ufak bir sıkıntı yaşasak psikologlara koşmaya başladık. Bir anne nasıl ki çocuğunun doktoru, öğretmeni ise psikoloğudur da aynı zamanda…
Bu kitapta, gerek çocuklarımla yaşadığım deneyimleri, gerekse aile ve çocuklarla terapi sürecinde en sık rastladığım sorunları ve çözümleri severek neredeyse bir aşkla yazdım. Bu çözümlerin çok uzakta olmadığını göstermek, çocukların yaşamları üzerinde, anne baba olarak nasıl bir gücümüz olduğunu hatırlatmak istedim. Kitabın bölümlerini okurken ‘İşte, bizde de durum bu, aaa evet aynen böyle oldu, bu sıkıntı bizde de var, bunu biz de yaşadık’ diyecek, hamilelikten ergenliğe kadar ne yapmalıyım, nasıl yapmalıyım ın yanıtlarını pratik çözüm önerenlerini bulacaksınız. Bilimsel bilgiyi, çocuk psikolojisini bir arkadaşınızla konuşur gibi okuyacak, kızımın ağzından, yazılan bölümlerde hem eğlenecek hem de onları daha iyi anlayacaksınız.
Çocuklarımızın mutlu, başarılı, vicdanlı kendisinin ve başkalarının farkında, özdeğeri ve özgüveni olan, kendi potansiyelini en üst düzeyde gerçekleştirebilen bireyler olabilmeleri için anne baba olarak neler yapabileceğimizin bir yol haritasını çıkarmaya çalıştım
‘Bir çocuğun yetiştirmek bir ülkenin kaderini belirler’ demişler. Daha çok anneye ulaşmak, daha çok çocuğun yaşamına temas etmek hevesi ile yazdıkça yazdım.
İşte, Defne’nin, Zeyno’nun, babalarının ve psikolog bir annenin yaşadığı zorlukları, çözümleri ve de güzellikleri bizzat bizim ağzımızdan aktardık, faydalı olması dileğiyle…
