Bu romanın bir tek cümlesi bile kurmaca değildir; gerçektir, yaşanmıştır. Bir 'belgesel roman'dır. Bu nedenle, bu romanı, siyasilerin, toplumbilimcilerin, psikologların öncelikle okumalarını istiyorum. Bu romanda, Siverek'in büyük aşiretlerinden Bucaklar'ın 200 yıllık tarihi ile, 1960'lı yıllarda patlak veren ve 24 kişinin ölümüyle sonuçlanan 'Bucaklar Kan Davası'nın içyüzü, bu olayların içinde doğup büyümüş, en yetkili tanıklarından biri olan Adnan Bucak'ın ağzından, gözünden, yalın bir roman akıcılığı ile anlatılmaktadır.