Elinizdeki kitabı baştan sona okuduğunuzda Yunus Emre’nin dizelerinin hakikatini tekrar görmüş olacaksınız.
Geldi geçti ömrüm benim,
Şol yel esip geçmiş gibi.
Hele bana şöyle gelir,
Şol göz açıp yummuş gibi.
Bu hakikat, esasen fani âlem durağına uğrayan milyarlarca insanın ortak kaderidir. Burada kalmak yok. Geçmek, gitmek var.
Bu kitap babasının ebedi âleme göçmesinin ardından, onun hayat ve hatıralarını kaleminin elverdiği ölçüde satırlara dökmeye çalışan bir gönlün, kendisini teselli etme çabasıdır.
Okurken dünyanın bir imtihan sahası olduğunu tekrar müşahede edecek, hayatın türlü cilvelerini göreceksiniz. Kimi zaman sevinecek, bazen üzülecek ve bazı satırları okurken sürprizlerle mutlaka şaşıracak, “Bu kadar da olur mu?” diyeceksiniz. Olayları takip ettikçe inişli çıkışlı bir hayatın nasıl sonlandığını merakla izleyeceksiniz.
Doğrusuyla yanlışıyla ülkemiz insanlarının tabii hâline çok defa şahitlik edeceksiniz...
Daha pek çok şey söylenebilirse de biz sözü kitabın kendisine bırakalım.