Kars-Sarıkamış 1959 doğumludur. Eşi, emekli öğretmendir. Evli ve iki çocuk babasıdır. Yurdun değişik bölgelerindeki okullarda 38 yıla yakın Türkçe ve Türk Dili ve Edebiyatı dersi öğretmenliği ve yöneticilik yaptıktan sonra 2019 yılında kendi isteğiyle emekliye ayrılmıştır. Halen Ankara Etimesgut-Eryaman'da oturmaktadır.
Bitirdiği okullar:
Kars Sarıkamış Yukarı Sallıpınar Köyü İlkokulu
Ankara Altındağ Çalışkanlar Ortaokulu
Kars Sarıkamış Lisesi
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe Öğretmenliği
Eskişehir Anadolu Üniversitesi (LTP) Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği
Yayınlanan Eserleri: 1-Hayatta Beni En İyi Anlayan Hep Gözyaşlarım Oldu (Şiir)
2-Veli'nin Tek At Kızağı (Hikâye)
Sanatsal metinlerin kendilerine özgü ayırıcı özelliklerini kullanabilme olanağı, ucu bucağı olmayan sonsuz bir hayal dünyası, yeteri kadar bir bilgi birikimi… Bütün bunların yanında, ayrıca doğuştan belli bir yeteneğe sahip olan kişidir de gerçekte sanatçı. Böyle bir donanımla yola çıkan sanatçının bizi, bize dair olanı, insana dair olanı gerçek anlamda ve de sanatsal bir anlatımla dile getirmesi konusunda önünde herhangi bir engel yoktur doğrusu.
O halde bizim de böyle bir donanımla yola çıkan sanatçıdan öykülerinde, romanlarında ve oyunlarında bize, insana dair olana yer vermesini; destanlarıyla, yiğitlerimizin yiğitliklerini dile getirmesini; ağıtlarıyla acımızı paylaşmasını, türküleriyle halaylarımıza ve horonlarımıza eşlik etmesini; yergileriyle, eksiklerimizi ve aksaklıklarımızı dile getirmesini beklememizden daha doğal ne olabilir?
Sanatçının dağlarımızın, ovalarımızın ve yaylalarımızın güzelliklerini; omzundaki cakkılla pınardan su taşıyan gelinlerimizi, ev damında yayık yayan kadınlarımızı, tarlasında tırpan biçen ya da çift süren delikanlılarımızı dizelerle ya da satırlarla resmetmesinden daha güzel ne olabilir?
İnsanlığın, sanatçıdan yapıtlarında sevgi, merhamet, özgürlük, eşitlik, kardeşlik gibi evrensel değerleri kaleme almasını beklemesinden daha normal ne olabilir?
Yine sanatçının, yapıtlarında o sonsuz hayal dünyasını kullanarak; atacakları adımda bilim insanlarına cesaret vermesini beklemekten daha doğru ne olabilir?
Nihayetinde içimizden biri değil midir zaten o?