İslami ilimlerde özel bir yeri olan tasavvuf, insanı kötü huylardan güzel ahlâka yönelmesi demektir. Kur'an'ı Hz. Peygamber'in yaşadığı gibi yaşamaya çalışmak şeklinde de tanımlanmaktadır. Köklü bir birikime sahip tasavvuf, zaman zaman suiistimale de uğramıştır. Sufiler bu istismarı önleyebilmek için tasavvufun Kur'an ve sünnet çizgisindeki sınırlarına dikkat çekmişlerdir. Elinizdeki kitap, bu sınırları farklı bir yöntemle yeniden gündeme getirmektedir. İlahiyat Fakültesi'nde eğitim gören öğrencilerin merak ettikleri sorulara yönelik saha çalışması niteliğindeki eserin muhatap kitlesi sadece lisans öğrencileri değil, konuya lehte veya aleyhte ilgi duyan genel okuyucu kitlesidir. Soru-cevap tarzında telif edilen çalışma, cevabının okuyuculara bırakıldığı "acaba tasavvuf olmasaydı?" sorusuyla sona ermektedir.