Hac yolcusu, evinden ayrıldığı andan itibaren, yol boyu, nefis ve enaniyeti hesabına iplik iplik çözülür, kalbi ve ruhi hayatı adına da bir dantela gibi ibrişim ibrişim örülür. Evet, insan bu ışıktan yolculuğunda en eski fakat eskimeyen, en ezeli ama taptaze gerçeklerle tanışır ve halleşir...ve hiçbir zaman unutamayacağı edalara ulaşır. Hele, yapılan işin şuurunda olanlar için bu arzi fakat semavi yolculuk, ihtiva ettiği varidat ve hatıralarla daha bir derinleşir ve ebediyet gamzetmeye başlar..başlar ve güya semanın renkleri, hacıların sesleri hülyalarımıza dolar, ruhlarımızı sarar ve ömür boyu gönül gözlerimizde tüllenir durur..Dünyada, Kabe ve çevresi kadar, biraz hüzünlü de olsa, ama mutlaka füsunlu daha cazip bir başka yer göstermek mümkün değildir..