1851 Kasım ayının sonlarına doğru soğuk bir akşam, Rus sınırından biraz uzakta, bacalarından tezek dumanları yükselen ve her zaman Ruslarla savaşmaya hazır durumdaki Mahket isimli Çeçen köyüne Hacı Murat gelmişti. Yanık sesli bir müezzinin göğe yükselttiği ezan bittikten sonra onun yerini, çeşmenin aşağı taraflarından gelen kadın ve çocuk seslerine karışan koyun meleyişleri, öküz böğürüşleri almıştı. Bal petekleri gibi yan yana yapılmış kulübelerin üzerinden aşağıdaki dağların bol dumanlı tepelerine doğru yankılanan tek şey, kavga eden insanların sesleri ve bu kargaşadan çıkan gürültüydü. Hacı Murat, çok cesur ve kahramanca hareketlerinden dolayı kısa sürede Şeyh Şamil'in beğeni ve güvenini kazanmış, hatta bununla kalmayan Şeyh Şamil, ona idarecilik rütbesi de vermişti.