On birinci yüzyılın güneşi batarken, iki dünya çarpışmanın eşiğinde duruyordu; bu çarpışma tarihi yeniden şekillendirecekti. Batı'da Avrupa, dini bir coşku ve siyasi hırsla kaynarken, Doğu'da İslam alemi bilimin ve kültürün altın çağını yaşıyordu. Önlerindeki iki yüzyılın, her iki medeniyette de silinmez bir iz bırakacak, çağlar boyunca yankılanacak kadar büyük bir dizi çatışmayı serbest bırakacağından habersizlerdi. Sevgili okuyucu, Haçlı Seferlerinin çalkantılı dünyasına hoş geldiniz.
Belki merak ediyorsunuzdur: Binlerce erkek, kadın ve hatta çocuğu, evlerini terk etmeye ve kıtalar arası tehlikeli yolculuklara çıkmaya iten ne olabilirdi? Acımasız rakipleri ortak bir bayrak altında birleştirip, yalnızca fethetmeyi arzuladıkları kutsal topraklarda onları tekrar ayıran güç neydi? Cevap bu kitabın sayfalarında yatıyor; burada Orta Çağ dünyasını tanımlayan inanç, güç ve çatışmanın karmaşık düğümünü çözeceğiz.
"Haçlı Seferleri" sadece kuru bir tarihsel anlatım değil. Bu, zaman içinde canlı bir yolculuk; kralların ve köylülerin, şövalyelerin ve hacıların yanında yürüyecek, dini şevk ve siyasi entrikanın hain sularında gezineceksiniz. Konstantinopolis'in ihtişamını, Kudüs'ün dar sokaklarını ve Levant'ın kavurucu çöllerini keşfedeceğiz. Omuzlarınızda zincir zırhın ağırlığını hissedecek, savaşta kılıçların çarpışmasını duyacak ve hacıların Kutsal Kabir'i ilk gördüklerindeki hayranlığı yaşayacaksınız.
Ancak bu kitap tarihte ön sıradan bir koltuktan daha fazlasını sunuyor. Aşırı ibadet ve şiddet eylemlerine bizi neyin ittiğini keşfetmek için insan ruhuna derinlemesine dalıyoruz. İnancın hem birleştirici bir güç hem de çatışma için bir katalizör olabileceğini, gücün en soylu niyetleri bile nasıl bozduğunu ve kültürel yanlış anlamaların asırlık düşmanlıklara nasıl dönüşebileceğini inceliyoruz.
Bu kitabı farklı kılan şey, Haçlı Seferlerine bütünsel yaklaşımıdır. Sadece ünlü savaşlara veya Aslan Yürekli Richard ya da Selahaddin gibi hayatın büyük karakterlerine odaklanmayacağız. Bunun yerine, bu olayları şekillendiren karmaşık sosyal, ekonomik ve kültürel güçleri ortaya çıkarmak için tarihin katmanlarını aralayacağız. Haçlı devletlerini yöneten kadınlardan, seferleri finanse eden tüccarlardan ve kemiklerini yabancı topraklarda bırakan sıradan askerlerden –geleneksel olarak göz ardı edilen anlatılardan– sesler duyacağız.
