Hashimoto hastalığı son yıllarda çevresel toksinler nedeniyle salgın halinde artmıştır ve her 5 kişiden birinde vardır. Hashimoto arttıkça tiroid papiller kanseri ve polikistik over sendromu sıklığı da artmaktadır. Tiroid bezinin çevresel toksinlere çok duyarlı olması bu artışı tetiklemiştir. Hashimoto hastalarında yorgunluk, üşüme, kilo alma, adet bozukluğu, alerji, unutkanlık, kabızlık, ses kısıklığı, cilt kuruluğu, tırnak kırılması, saç dökülmesi, anemi, reflü, depresyon, anksiyete, işitme azlığı, tat ve koku kaybı ve kaslarda güçsüzlük gibi şikayet ve belirtiler ortaya çıkar. Hashimoto hastalığına kronik stres; geçirgen bağırsak hastalığı, SIBO, SIFO, bağırsak mikrop dengesinin bozulması, kabızlık, gluten hassasiyeti; selenyum, çinko, manganez, demir ve D vitamini eksikliği; aşırı iyod alınması; uykusuzluk, kötü beslenme ve buna bağlı obezite ve insülin direnci, bademcik, apendisit ve safra ameliyatı geçirmek; su, gıda ve havayla alınan toksik maddeler; civa, kadmiyum ve kurşun gibi ağır metaller; glifosat ve glifosat bazlı herbisitler; bromür, flor ve klor gibi halojenler, hormon gibi davranan kimyasallar, sigara, egzos gazı, elektromanyetik alanlar, cep telefonları, suni ışık, bazı virüs, bakteri ve parazit enfeksiyonları, metilasyon bozukluğu, mitokondriyal disfonksiyon ve hormonlardaki dalgalanma (gebelik, menapoz dönemi) neden olur. Hashimoto’ya genetik olarak eğilimli bir kişide çevresel toksinler ve bağırsak bozukluğunun beraberliği hastalığı kolayca tetikleyen en önemli 3 etkendir. Bağırsağı hasta olanın tiroid bezi sağlam olamaz. Ülkemizin önde gelen Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları uzmanlarından Prof. Dr. Metin Özata Hashimoto hastalığının kök nedenleriyle birlikte optimum tiroid dengesi için uygulanacak yaşam tarzı değişikliklerini, iltihabı azaltan eliminasyon ve otoimmün diyetini, alınması gereken vitamin ve mineral desteklerini ve ilaç tedavisini son bilimsel gelişmeler ışığında bütünsel bir yaklaşımla anlatıyor.
