Kendi sorunlarımız şüphesiz çoktur. Buna rağmen bizlerin topluma, komşularımıza, gençlerimize, yoksullarımıza karşı görevlerimiz var. Unutmayalım; başkalarının sorunlarını çözenler, kendi sorunlarının Cenâb-ı Allah tarafından çözüldüğüne şahit olurlar.
Edirne’de sorumluluk duygusu taşıyan bir grup arkadaş muhabbet ortamı oluşturmuşlar. Biz de girdik bu güzel ortama. Bu ortamda dedikodu yok; haset, çekişme, çekiştirme yok. Bu ortamda Allah’ın kelamı okunur. Resûlullah’ın hayatı anlatılır, sırat-ı müstakim üzere olan önderlerin sözleri konuşulur. Burada bir kişi konuşurken herkes dinler; dinler ama itiraz hakkı vardır. Tartışmak, soru sormak serbesttir. Senelerdir buradan çok güzel insanlar gelip geçti. Yurdumuzun çeşitli illerinde, Batı Trakya’da, Makedonya’da, Romanya’da, Almanya’da, İsveç’te, Bolu’da, Ankara’da, Kocaeli’de, İstanbul’da etraflarını aydınlatıyorlar; yoksulların hamisi, kimsesizlerin sığınağı, gençlerimizin sırdaşı oluyorlar.