Göz kapaklarım iyice ağırlaşmış, ayaklarımı oynatacak takatim kalmamıştı.
İçime ılık bir şeylerin aktığını hisseder gibi oldum ve çığlıklar, çığlıklar.
Vücudum beyaz karın altında son nefesini verirken ruhum başka bir bedende vücut bulmak için sonsuzluğa değil yeni bir hayata koşuyordu ve ben HAZELHUT bir bedendeki görevimi tamamlamış, başka bir bedende, başka bir isimde can bulmak için yol alıyordum.
Biten bir hayat… Başlayan bir hayat…
Ah Hazelhut, ah Hazelhut, ah da ah…
Gülmemiş, kadersiz HAZELHUT...