Nalan Barbarosoğlu'nun ilk öykü kitabı olan Ne Kadar da Güzeldir Gitmek için İnci Aral şöyle demişti: `Bu ilk kitabındaki öykülerinin olgunlukları, taşıdıkları duygu yükü, yapısal sağlamlıkları ve imgelerle zenginleştirilmiş bir dili kullanmadaki üstün başarısı ile ustalık çizgisinde duruyor ve bize doğuştan öykücü olduğunu kanıtlıyor.' Nalan Barbarosoğlu ikinci kitabı Her Ses Bir Ezgi'de de İnci Aral'ın övgülerini hak ettiğini kanıtlıyor. Beton kentlerde yaşanan yalnızlıklar, içlerindeki sesleri dinleyen iıısanlar, çoğu öykünün ortak öğesi olan içsel konuşmalar, kendilerini arayan, kendileriyle yüzleşen, yalnızlıklarında boğulan mutsuz insanlar, Nalau Barbarosıığlu'nun öykülerinin belirleyici özellikleri; kırık ilişkiler, kopuk yaşamlar, özellikle bireyin kendisiylc ve başkalarıyla hcsaplaşması, öykülerde incelikli ayrıntılarla, duyarlı gözlemlele, titizlikle işlenmiş. Gece, yağmur, karanlık ve `sesler' bu öykülerde hep var. Öykü kahramanları, kimi zamn eylemlerekarışan bir öğrencinin ablası, kiıni zamn babasının ölümüyle sarsılmış bir erkeğin sevgilisi, kimi zaman doğum yapan bir kadın. Hepsi de kendilerine biçilen yaşama başkaldıran insanlar. Yazar, ustaca kullandığı diliyle, akıcı, duyarlı yaklaşımıyla, günümüz insanını, birçoğuınuzun paylaştığı ruh hallerini hem somt he soyut bir çerçeede, iç burkan yansımalarla sunuyor okuruna. Ancak bu öykülerde yine de bir umut, bir direniş yok değil. Okur, her şeye karşın bir çözüm ışığı, iyimser bir beklenti yakalayabiliyor. Nalan Barbarosoğlu, özgün anlatımıyla genç öykücüler arasında öne çıkmayı hak ediyor.
