Euripides (MÖ y.484-406): Atina’nın yetiÅŸtirdiÄŸi üç büyük tragedya ÅŸairi arasında en fazla eseri günümüze ulaÅŸan sanatçı olarak özel bir yeri vardır. Bu özelliÄŸi ÅŸenliklerde Aiskhylos ve Sophokles kadar birincilik ödülü kazanmamış olsa da halk arasında daha çok beÄŸenilen bir ÅŸair olmasına baÄŸlanır. Euripides’in kahramanları insana özgü zayıflık ve kusurları taşırlar, yaÅŸadıkları trajediler de bu kusurları ile vazgeçemedikleri tutkularından kaynaklanır. Euripides çaÄŸdaÅŸ tiyatroya en yakın eserler veren klasik ozan veya modern ozanların ilki sayılabilir. HeraklesoÄŸulları’nın Peloponnessos Savaşı’nın ilk yıllarında yazıldığı ve savaşın dördüncü yılı olan 427’de sahnelendiÄŸi tahmin edilmektedir. Euripides bu eserinde savaşın doÄŸurduÄŸu etik sorunlar hakkında düşüncelerini sahneye taşımış, yurttaÅŸlarının yurtseverlik duygularına seslenmiÅŸtir. Eserde bir kentin kendisine sığınanlara karşı ne yükümlülükler taşıdığı, esirlere nasıl davranılması gerektiÄŸi gibi konulara da deÄŸinilmiÅŸ, ayrıca bir bireyin ait olduÄŸu toplumun yararına kendini feda etmesi veya kurban edilmeye gönüllü olması yurtseverlik belirtisi olarak yüceltilmiÅŸtir.  Â