Ruh üflemenin üç manası var:
A) Çamur elementleri, DNA olunca, insan diğer hayvanların çoğundan daha az gene sahip olmasına rağmen, kendindeki 22 bin gen arasındaki bilgi-işlem bütün hayvanlardan hatta kâinattan daha çok bilgi-işleme sahiptir. İşte Biyolojik Ruh budur ve bu döllenirken oluyor. Yüz yirmi gün sonra ruh üfleniyor, bilgisi yanlıştır.
B) Normalde bir hayvan olan insan, sayısız dilleri, bilimleri, yasaları ve soyut değerleri öğrenirken Allah tarafından (Sonsuz Sistemden) bunlar ona ruh oluyor. Onu gerçek Âdem yapıyor.
C) Tevrat’ta ve Kur’an’da asıl ve gerçek ruh manasında tekrarla kullanılan ve bütün evrenin logosu ve mantığı olan dini öğretiler ve yasalar, insanlığın sosyal ve kalbî hayatına üflenir. İnsan gerçekten İnsan-ı kâmil olur. Aristo insanı tarif ederken, daha çok ikinci bentte anlatılan noktayı vurgu lamış. İnsan düşünen ve bu düşüncesini dile getiren hayvandır, demiş. Birinci bentteki bilgi ise onun zamanında tam bilinmiyordu. Fakat 2350 yıl önce o boyuta form dedi. Ve o formu anima (ruh) olarak) anlattı.
Bugün materyalize olmuş fen ilimleri henüz bu seviyeye tam gelebilmiş değildir. Fakat seksenden sonra gelişen yazılım ve bilişim teknolojisi, hem Aristo’yu doğruluyor. Hem bilim adamlarını o zirve noktaya zorluyor.