Kur`ân-ı Kerîm ve Hz. Muhammed aleyhisselâm kökenli Din anlayışında, normal bir aklın reddedebileceği hiç bir unsur yoktur!.
Kulaktan dolma müslümanlık anlayışında ise akla, mantığa ve bilime ters pek çok şey mevcuttur; bunlar da orijinde olmayıp, daha sonrakilerin kendi anlayışlarına göre eklenmiş hususlardır!. Ve ne yazık ki bunların da faturası "İslâm Dini"ne çıkarılmaktadır.
"İslâm Dini" hakkında konuşanlar ana olarak iki topluluktur.. Çoğunluğun olduğu grup "kozalılar"dır.. Bunlar dün "koza"larındada hapistirler!. Din nakle inanmaktır, derler. Düşünmek ve araştırmak yasaktır!.. Bir de "koza"yı delenler vardır; yeniye açık, araştırıcı düşünürlerdir. "İslâm Dini"ni anlamaya çalışırlar!
Biz bu yazılarımızda, düşünüp araştırdığımız bazı gerçeklerden sözedeceğiz.
Hz. Muhammed aleyhisselâmın, Kur`ân-ı Kerime dayalı olarak bize teklif ettiği tüm ibadetler bir paket olmayıp; herkesin elinden geldiği kadarını yapabileceği çalışmalardır!. Herkes, bunlardan yapabildiği kadarını yapar, karşılığını elde eder; yapamadıklarının da sonuçlarına katlanır!.
Diyelim ki, imkânlarınız elveriyor oruç tutabiliyorsunuz, fakat içinde bulunduğunuz şartlar dolayısıyla namaz kılamıyorsunuz... Sakın, namaz kılamıyorum, öyleyse oruç da tutmayayım, demeyin; ve böyle diyenlere kanmayın!. Elinizden ne kadarı geliyorsa, o kadarını uygulayın!. Evinizin bir köşesi yanarken, bırakmazsınız hepsi yansın!. Kurtarabildiğinizi kurtarmaya çalışırsınız!. Öyle ise ömür de hızla tükeniyor, o günün ne kadarını, neyle değerlendirebiliyorsanız öylece değerlendirmeye bakın.. Şayet bir hanımsanız, şartlarınız elvermiyorsa ve bu yüzden başınızı örtemiyorsanız, bu durum sizi kesinlikle oruçtan, namazdan ya da HAC`dan engellemesin!. Çünkü baş örtmemek ayrı şeydir; namaz, ORUÇ, HAC ayrı şeyler!.. Zira Kur`an-ı Kerimdeki teklifler tekrar edelim bir paket program değildir; herkes bunlardan yapabildiği kadarını yapar!. Elbette ki en mükemmeli hepsini yapabilmektir; uygulayana mübarek olsun!