Geçmiş, yaşadığımız hatıralarla dolu bir yerdir.
İnsanların yaşadığı deneyimler, sevinçler ve hüzünler burada saklıdır.
Gelecek ise umutla dolu bir maceradır.
Henüz keşfedilmemiş fırsatlar, yeni başlangıçlar ve hayallerin gerçeğe dönüşme ihtimali vardır.
İnsan geleceğini seçemezdi ancak yön verirdi.
Geçmişini ise asla değiştiremezdi ama geleceğini değiştirip elinde olanlarla yapabileceği bir şey vardı: Kaderin ağlarıyla oynamak.
Gizem üniversiteyi kazanmasıyla beraber annesiyle İstanbul'a gider. Üniversitede veterinerlik bölümünü okuyan Gizem'e okuldayken bir mektup gelir. Mektupta Gizem'in hiç beklemediği bir mesaj vardır ve bu mektubun kaderini değiştireceğini düşünemez.
Üniversitenin Eskişehir'e düzenlemiş olduğu gezi etkinliğine Gizem ve Barın da katılır. Gizem, yazılım mühendisliği bölümünü okuyan Barın ile beraber mektubun olayını çözmeye giderken karakterler daha karmaşık bir girdaba sürüklenir. Gizem, bu işe hiç girmemesi gerektiğini düşünürken kader, ağlarını çoktan örmüştür.
Gizem, yaşadığı olayları kendisi mi seçmişti yoksa kaderinde mi vardı?
Özgür iradesini kullanarak kader ağını değiştirecek miydi?
Yoksa kendini kaderin ağlarına bırakıp Barın'la beraber kaybolacak mıydı?
Bu bilinmez bir soruydu ancak işler Gizem'in, Barın'a karşı bir şeyler hissetmesiyle daha karmaşık bir hâl alacaktı.
Kader ağları örülür, hayat yolunda,
Bazen düğümlenir, bazen çözülür,
Ama unutma, sen güçlüsün dostum,
Aşkla, umutla, hayata sürülür.
Ölümün zamanı belli değildir,
Bu yüzden anıları biriktirmek önemlidir.
Sevdiklerinle paylaş, hatıralar yarat,
Hayatı dolu dolu yaşa, her anı değerlidir.