Miss Rose sepetin içinde kapıya bırakılmış bir bebek bulur; onu alır büyütür. Adı Eliza olmuştur. Günler, aylar, yıllar hızla geçer. Büyüyüp genç kız olduğunda, Eliza da, tıpkı Miss Rose gibi, aşk acısını tadar. Büyük bir tutkuyla bağlandığı sevgilisi onu bırakıp Kuzey Amerika'ya altın aramaya gitmiştir. Dünyanın dört bir yanından, geçmişlerini geride bırakarak yeni bir yaşamın peşine düşüp bu topraklara gelen insanların pek azı ,yeni bir ülkenin oluşumunda pay sahibi olurken, pek çoğu da eriyip yok olacaktır. `Altına hücumun yaşandığı, serüven düşkünlerinin altın bulmaya çalıştığı vahşi Amerika, olağanüstü çizgilerle, renklerle gözümüzde canlanır. Şili 7i yazar Isabel Allende, aşkı derinlemesine çizerken, Eliza'nın kişiliğinde, yalnızlığın, arayışın erişilmez boyutlarını da gözler önüne serer. Sevdiği adamın peşinden bu yabanıl ortama gelen Eliza da olağandışı bir kadına dönüşecektir. Eliza'ya sürekli yardımcı olan Çinli bilge Tao Çien ise, genç kadını, insan doğasının gizleri ve çelişkileri arasında unutulmaz bir başka yolculuğa çıkarmıştır. Tutku, bu romanın ana temasıdır. Bugüne kadar yazdığı tüm kitaplarını yayınladığımız, dünyada olduğu kadar Türkiye'de de büyük bir okur kitlesine sahip olan Isabel Allende, son yazdığı Kaderin Kızı'nda, aşk, şiddet, dostluk, umut, umutsuzluk gibi insanı insan yapan temel duyguları, romanın kahramanlarıyla birlikte bizlere de yaşatıyor.