Yelbeğenin atları Demirkazık yıldızının etrafında zamanın çarkını çevirip pars yılından tavşana, son olarak da balık yılına getirdiler. Mevsimlerden yazdı ve göçerler Karaçuk Dağı’nın her yanına dağılmışlardı. Akrabaların oğuşlar halinde öbeklendiği bu zamanda, yaylak kışlak arasında gidip gelenlerden biri de Karavul Oğuşu idi. Aslında oğuşun adını bilen azdı, yörede herkes onları Lezgin Bey’in torunları diye çağırırdı.
Lezgin Bey az rastlanır kişilerdendi; bir defa yüz yaşındaydı ve oğuştakiler doğduğundan beri, başlarındaydı. Acıma duygusunu çoktan yitirmişti, kolay değil elbet, hatunları, çocukları, arkadaşları hep ölmüşlerdi. Bir kamdan altmış yıl ömür aldığı, söyleniyordu. Lezgin Bey hayata doyamamıştı, ömrünün kalan on yılında daha büyük olmak istiyordu, belki Urugbaşı...