Genç kadının küçük bir takı dükkanı açtığı sokakta hiçbir şey göründüğü gibi değildi. Ne sessizlik huzurlu ve sakindi, ne de korkutucu olanın ne olduğunu açıklamak kolaydı. Ne zaman ki şehir karın suskunluğuna teslim oldu, gölgelerin de dili o zaman yavaş yavaş çözüldü.
Kar Kuyusu’nda tıpkı şehrin tüm pisliklerini örten karın kendisi gibi, altta kalmış, saklanmış, gözlerden ırak tutulmuş, kirlenmiş olanların çığlıklarını bastıran, dingin bir anlatım bulacaksınız. Ama bu sessizlik, karın eriyip şehri kirli çamuruyla baş başa bırakması gibi, sizi belki hiçbir zaman bilmek istemeyeceğiniz gerçeklerle baş başa bırakacak: En acımasız cinayetler evlerin içinde işlenir!
Kar Kuyusu bir ilk roman. Ancak usta işi bir ilk roman. Şaşıracaksınız.