… Siyasette uzun soluklu bir kariyer planlaması yapmıştım. Fakat bu plan “her ne pahasına olursa olsun” değil “benim ilkelerime uyduğu müddetçe” devam edeceğim bir plandı. Bu çerçevede “doğru bildiklerini söylemek” ilkesi ile -zira haksızlık karşı-sında susan dilsiz şeytandır- dokuz yıla yakın devam eden zor ve çileli bir yolculuğu yaptım.
Bu zaman zarfında kulislerde konuştum, grup kürsüsünde konuştum, TBMM Genel Kurulunda konuştum, TV kanallarında konuştum, gerektiği zaman bire bir konuştum. Ama yetmedi. Son bir mecra vardı; yazılı basın. Davet edildiğim kadarıyla ulusal ve yoğun talepleri karşılayabildiğim ölçüde yerel basında yazmaya çalıştım. Zamanım elverdiğince...
Elinizdeki bu kitap bu yazılardan elde kalanlardan derlendi. Özellikle 28 Şubat 1997’nin hemen öncesi ve sonrasında yazdığımı makaleler ağırlıkla olarak seçildi. Belki tarihe küçük bir not düşebilirim, gökkubbede hoş bir seda bırakabilirim ümidiyle…