Kent, engin bir dünya, sırlı bir ayna…
Â
Kent aynasında yansıyan hayat ve insan hâlleri…
Â
Kent, insanın aynası… Bir gösterge, bir işaret…
Â
Çok katmanlı ve çok boyutlu bir dünya… Bir bakışta tanınması mümkün olmayan bir dünya…
Â
Mutlaka farklı bakışların yoğunlaşması gereken bir alan…
Â
Edebiyat, sanat, felsefe, sosyoloji, antropoloji, siyaset,
Â
tarih, psikoloji, din ve diÄŸerleri.
Â
Hepsinin gözünde farklı bir kent, hepsinin kentten aldığı farklı bir duygu ve bilgi…
Â
Â
Kent Sosyolojisi, kente, insan ve toplum gerçekliğinden bakmayı deniyor.
Â
Sadece sosyolojinin kelimelerine yaslanmıyor ama. Farklı
Â
disiplinlerin kelimelerini de önemsiyor ve öyle bakıyor kente.
Â
Gerçekte kentin ne olduğu, nereden nereye gittiği araştırılıyor.
Â
Aynı zamanda kentte yaşamanın önemi ve sonuçları üzerine odaklanıyor.
Â
Kent Sosyolojisi, kent imgesinden kentleÅŸmeye,
Â
kentsel toplumdan kentsel dönüşüme, kente dâhil olan pek çok meseleyi irdeliyor.
Â
Kentin tükenmez bir kaynak olduğunu dile getiriyor.
Â
Â