Çay dağıtmaktır benim masalım. DamaÄŸa göre şıra dağıtırım. Bir kültürü servis ederim. Kimi üç, kimi iki, kimi tek, kimi ÅŸekersiz içer. Yüzümden günü birlik birikmiÅŸleri sıyırıp atarak baÅŸlarım iÅŸe. Hiç bilmez müşterilerim içimden geçen masalı onlar kendi zevklerine göre o an hangi demi tadacaksa onu ısmarlar kendisine. Kimi demli, kimi orta, kimi açık, kimi bulaşık içer.Â
Benim için hiçbir önemi yoktur nasıl yahut kaç ÅŸekerli içtiklerinin, kaldı ki zamanla ezberledim. Ben o servisi yaparken yüzlerine ve gözlerine bakarım, benim iÅŸime olan takdiri yahut aÅŸağılanmayı toplarım. Kimi bayağı, kimi duyarsız, kimi sinsi, kimi memnuniyet saçar. Fırsatçılık yaparım. Müşterilerimden en iyimser ve nicelik olarak nezaketli davrananı seçerim. Ä°stemeyerek de olsa tebessüm ederek onu takdir ederim.Â
Belki de insanın doÄŸal ve kendi olduÄŸu tek an, ilkel çaÄŸlardan bu güne getirebildiÄŸi genetik mirası çirkefleÅŸtiÄŸi andır. ÇoÄŸu için sıradan, boÅŸumdur. Yok hükmünde yani, o an görmezler beni. Çok sır barındırır kulaklarım, rezalet manzaralar gözlerim. Kimi adi, kimi arsız, kimi fırsatçı, kimi dürüstlük sergiler.Â
Ben hiçlik dağıtır, çokluk toplarım.