..uyuyamadım. O gece ve sabahına kadar. Ayağıma yeni ayakkabılarımı giydiğim gibi okula koştum. Kendimi bildim bileli ilk defa normal ayakkabı giymiştim. Yürüyüşüm bile değişti. Herkes ayağına siyah lastik giyerken, benim ayağımda yeni potinler vardı. Arkadaşlarım koşup oynarken ben eskimesin diye neredeyse elime alacaktım ayakkabılarımı. Teneffüs de Nehir öğretmenimiz ayakkabılarımı gördü. Nereden aldığımı sordu. Ben de ablamın Almanya’ dan gönderdiğini söyledim. Kulağıma eğildi ve dedi ki. “ Oğlum onlar kadın ayakkabısı giyme onları. “ Kadın ayakkabısı ile saatlerce dolaştım. Acı bir gerçek ki köyümüzde o ayakkabıların kadın ayakkabısı olduğunu kimse bilmiyordu...
Elveda ben yarınlarda yokum. Elveda diyorum tüm kalanlara. Umudum da kalmadı, yaşam sevincim de. Hiçbir şeye inat etmiyorum. Belki kaçış benimkisi belki de bir veda. Çok daha kolay geliyor vedalaşmak. Her şeye veda daha da kolay. Umutlarda sizin olsun. Tüm yarınlarda. Arkamdan kimse bakmayacak biliyorum. Ben de dönmeyeceğim arkama, bakan var mı? Diye. Bu benim ki yok olup gitmek. Bir daha hiç dönmemek. Tüm gidenler gibi unutulup silinmek. Veda, geri dönme umudu olan bir teselli. Benimkisi veda değil, Elveda.
Osman YAMAÇ