Bu eser, gerek Mekke’de İslam öncesi ve vahyin başlamasından itibaren, hicretle Medine’de olgunlaşıp İslam’ın tamamlanma sürecinde inzal olan, peyderpey gelen ayet ve sûrelerin en başta müminlerde, sonra müşriklerde ve de münafıklarda oluşturduğu derin tesirleri; bununla birlikte Mekke’de ya da Medine’de gelen bir ayet/sûreden sonra yaşanan infiali bir nebze de olsa yansıtmak amacıyla kaleme alınmıştır.
Zira Kur’an’ın gelen ayet ve sûreleri Mekke ve Medine dönemlerinde, Hz. Muhammed (s) ve ashabının, müşriklerin ve de münafıkların hayatlarını, yakından ilgilendirirken aynı zamanda onların, inançlarında müsbet ya da menfi değişimlerin patlak vermesine zemin hazırlamıştır. Gelen ayetler müminlerin imanını arttırırken, bu ilahi vahye inanmayarak kendilerine zulmetmiş olan kafirlerin de hüsrana uğramalarını hızlandırmıştır:
“Biz, işte böyle böyle, Kuran’dan müminler için (ruhen) sağaltıcı, rahmet bahşedici olan ve zalimlerin de yalnızca yıkımını artıran şeyler indiriyoruz:” (17/İsra/82)
Bu çalışmamızla, İslam’ın çıkış ve bu nimetin tamamlanma evrelerinde müminlerin vahiyle nasıl rahmete daldıklarını; kâfirlerin, zalimlerin, sistem ve desiselerinin, hile ve tuzaklarının kendileriyle birlikte nasıl altüst olduklarını, yıkıldıklarını, helak olduklarını okuyucuya Kur’an perspektifinden baktırarak anlatmaya çalıştık.